Selin Ünal | 1 Şubat 2021
Türkiye’de aşı olan geçici koruma altındaki Suriyeli Doktor Mustafa Lölük, “Sıra geldiğinde herkese aşılarını yaptırmasını tavsiye ediyorum. Bu bizim birbirimize karşı sorumluluğumuzdur” diyor.
52 yaşındaki Doktor Mustafa Lölük, Suriye’nin Halep iline bağlı Çobanbey ilçesinden. Suriye’de tıp fakültesini bitiren Dr. Mustafa, 20 yıldır Çobanbey’de aile hekimi olarak görev yapıyordu. 2014 yılının Ocak ayında ailesiyle birlikte bulundukları bölgedeki saldırılardan kaçarak Türkiye’ye sığındı.
Eşi ve üç oğluyla Gaziantep’e geldi. İlk zamanlarda, çocukları okula kaydettirmek ve iş aramak kolay olmadı. Dr. Mustafa daha önceden Türkçe biliyordu, bu sayede iki yıldan uzun bir süre çevirmenlik yaparak geçimlerini sağlayabildi.
Doktor Mustafa 2017 yılında, Sağlık Bakanlığı’nın AB tarafından finanse edilen projesi kapsamındaki Göçmen Sağlığı Merkezleri’nde çalışabilen diğer Suriyeli sağlık çalışanlarının arasına katıldı. Program için gerekli eğitimleri tamamladıktan sonra Gaziantep’teki sağlık merkezlerinde çalışan 75 Suriyeli doktordan biri oldu. Dr. Mustafa, “Bugün Türkiye’de doktor olarak mesleğimi yapıyorum. Heyecan ve gurur duyuyorum. Türkiye bizi kucakladı ve insanlara yardım etmeye devam edebiliyorum. Bunun için minnettarım”, diyor.
COVID-19 salgınından bahseden Dr. Mustafa, sağlık çalışanı olarak pandeminin başlangıcından bu yana durumu ve Türk makamlarının açıklamalarını yakından takip ettiğini söylüyor. Dr. Mustafa, ‘Mart 2020’de Türkiye’de ilk pozitif vakalar görüldüğünde Gaziantep’te yaşayan Suriyeli doktorlar olarak Türk meslektaşlarımıza yardım etme kararı aldık. Gaziantep Valisi’nden randevu talep ederek dileğimizi ilettik. İki gün içinde valilikten bir telefon aldık ve bize bir görev verileceği söylendi. Çok mutlu olduk”.
Türkiye’deki bir milyondan fazla sağlık çalışanının görev gücüne katılan Dr. Mustafa ve Suriyeli meslektaşları, pandemiye müdahalede aktif rol üstlendi. Şehir giriş ve çıkışlarında ateş ölçümü yaptılar ve şüpheli vakaları hastanelere yönlendirdiler. Dr. Mustafa, Gaziantep’teki Suriyeli sağlık çalışanlarının koordinasyonunu yürüttü. “Gaziantep’te diş hekimleri ve eczacılar dışında yaklaşık 250 Suriyeli doktor var. Hepsiyle iletişim halindeyiz. Şehre giriş ve çıkışların yanı sıra o dönemde şehir içi kontrol noktalarında da polis ekiplerine destek verdik. Sadece sağlık çalışanları değil avukatlar, işçiler ve ev kadınları da dahil olmak üzere Suriyeli topluluğun birçok üyesi 24 saatlik kontrollere destek verdi. Bu süre zarfında yaklaşık 10 milyon kişinin ateş ölçümü yapıldı”, diyor.
Onlar, pandemi sürecini yakından takip ettiler. Dr. Mustafa yetkililer tarafından yapılan açıklamaları asla kaçırmadı ve alınan önlemler ile uyulması gereken kuralları şehirde yaşayan Suriyelilere aktardı. “Aşı henüz gelmeden yaklaşık bir ay önce beş meslektaşım ve ben resmi açıklamalar doğrultusunda çevrimiçi bir seminer düzenleyerek Suriyelileri aşılar ve Türkiye’nin planladığı aşılama süreci hakkında bilgilendirdik. Ortaklarımızın desteğiyle şehirdeki Suriyelilere iletişim ağları üzerinden ulaştık ve yaklaşık 50 kişiye hitap ettik. Kaydettiğimiz oturumu sosyal medyada yayınladık ve sonunda yaklaşık bir milyon Suriyeliye ulaştık”, diyor.
Kendi aşı olma sürecinden bahseden Dr. Mustafa şöyle anlatıyor: “HES[i] mobil uygulama sistemini takip ediyordum, hedef grupta olduğumu ve randevu almam gerektiğini bildirdi. Gitmem gereken saat, klinik ve oda numarası konusunda bilgilendirildim”. Dr. Mustafa, herhangi bir alerjik reaksiyon ihtimaline karşı bir süre müşahede altında tutulduğunu söylüyor. Aşı olduktan sonra, aşının ikinci dozunun tarihini bildiren başka bir mesaj daha aldı. Aşı kartı elektronik olarak da mevcuttu, böylece istediği zaman erişebiliyordu.
Aşının COVID-19 salgınından kurtulmanın yolu olduğunu belirten Dr. Mustafa, “Hala maske takmamız, hijyen kurallarına uymamız ve fiziksel mesafemizi korumamız gerekiyor. Bunlar uygulanmaya devam eden kurallar ve ben bu kuralları ‘geçici aşı’ olarak görüyorum. Ancak, şimdi bir de gerçek aşı var”, diyor.
Bir sağlık çalışanı olarak Dr. Mustafa, dünya çapında pandemi durumunun gelişmelerini takip ediyor ve insanların aşı konusunda hala tereddütlü olduğunu biliyor. İletişim kanalları aracılığıyla aşının faydalarını ve aşı olmamanın getirebileceği riskleri paylaşıyor. “COVID-19 riski hepimiz için var. Kime bulaşacağını seçmiyor. Aşı olmak zorunlu değil ama bu hastalıktan kurtulmak için aşı olmamız gerekiyor ki normal hayatlarımıza ve işlerimize daha çabuk dönebilelim”.
Dr. Mustafa konuya iyimser bakıyor ve herkesi sıra kendilerine geldiğinde aşı olmaya çağırıyor. “Türkiye’de yaşayanların yüzde 70’i aşı yaptırırsa durumu olabildiğince kontrol etmek mümkün. Sıra gelir gelmez herkesin aşı yaptırmasını tavsiye ediyorum. Bu bizim birbirimize karşı sorumluluğumuzdur” diyor.
Gelecek planlarından da bahseden Dr. Mustafa, “Gaziantep’te yaşayan diğer bazı Suriyeli doktorlarla birlikte, Türkiye’deki diğer Suriyeli doktorların çalışma izni sürecine akreditasyon yoluyla yardımcı olması için Suriyeli Tabipler Birliği adlı bir dernek kurmaya karar verdik. Faaliyetlerimizi yetkililerle koordine ederek pandemi gibi dönemlerde Türkiye’deki Suriyelilere ulaşmayı ve benzer durumlarda desteğimizi sunmayı hedefliyoruz”, diyor.
Dr. Mustafa ve ailesi, yedi yıldır Gaziantep’te yaşıyor. Geçici koruma altında Suriyeliler olarak kayıtlılar. Pandeminin yakında sona ereceğini umuyorlar. Ayrıca Suriye’nin eskisi gibi olmasını ve yeniden refaha kavuşmasını umuyorlar. “Çocuklarım Türkiye’de eğitim gördü. En büyük oğlum Gaziantep Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu ve şu anda yüksek lisans yapıyor. Ortanca oğlum Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret ve Lojistik okuyor ve en küçük oğlum da lise ikinci sınıfa devam ediyor. Ben ise tıp alanında mesleğimi icra etmeye devam edebiliyorum ve tüm bu fırsatlar için Türkiye’ye minnettarız” diyor.
[i] Hayat Eve Sığar, COVID-19 hakkında insanları bilgilendirip yönlendirerek hastalıkla ilgili riskleri en aza indirmek için Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilmiş bir mobil uygulamadır. Uygulama, kullanıcılara, kullanıcının kişisel sağlık kayıtlarına göre bir kod sunar. Uygulama aynı zamanda hastaneler, eczaneler, market zincirleri, metrolar ve duraklar gibi temel ihtiyaçların karşılanacağı yerleri harita üzerinde gösterirken, kullanıcıların evde izolasyon yoğunluğunu, enfekte kişileri ve riskli alanları görmesini sağlıyor.
E-nabız, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın resmi çevrimiçi sağlık kaydı portalıdır. Geçerli bir kimlik numarasına sahip Türk vatandaşları ve yabancılar için geçerlidir. Kullanıcılar kimlik numaralarını ve şifrelerini kullanarak giriş yapabilirler. COVID-19 aşılama döneminde, platform uygun kişilere belirlenmiş aşılama aşamalarına göre aşılama programları hakkında bilgi verir.
Share on Facebook Share on Twitter