BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi’ye atfedilen açıklama
Sadece 12 gün içinde Ukrayna’yı terk edip başta beş komşu ülkeye geçen mültecilerin sayısı, sarsıcı bir dönüm noktası olan 2 milyonu aştı. Bu sayının yarısından fazlası, yalnızca Polonya’ya geçenler.
Bölgede mülteciler, insani yardım çalışanları, yerel müdahale ekipleri ve devletlerle görüşerek sahada geçen beş günün ardından gösterilen ev sahipliği beni cesaretlendirirken diğer yandan Ukrayna ve halkı için derin bir üzüntü duyuyorum.
Sınırlarda yaşça büyük mülteciler ve engelli bireylerle birlikte, çoğu kadın ve çocuklardan oluşan bir insan akını gördüm. Şiddetten ve güvenliğe giden zorlu yolculuklarından dolayı sarsılmış ve derinden etkilenmiş bir halde sınıra ulaştılar. Aileler anlamsızca parçalandı. Maalesef savaş durdurulmadıkça, aynı durum daha birçok insan için gerçekleşecek.
Avrupa’nın müdahalesi olağanüstü. AB’nin geçici koruma yönergesi, mültecilere güvenlik, farklı opsiyonlar ve büyük karışıklık döneminde istikrar için bir fırsat sunuyor.
Polonya 1,2 milyondan fazla mülteciyi kabul etti. Hem Polonya devleti hem de yerel topluluklar övgüye değer, iyi organize edilmiş bir karşılama gerçekleştirdi. Aynı şey, görevim sırasında ziyaret ettiğim Moldova Cumhuriyeti ve Romanya ile sınırlarını cömertçe açık tutan diğer komşu ülkeler için de söylenebilir. Ukrayna sınırlarında, her bir ülkeden topluluklar ve insani yardım çalışanları tarafından kendiliğinden gelişen benzersiz bir dayanışma seli gördüm: yerel müdahale ekipleri çalışırken, sınır muhafızları, yerel makamlar ve topluluklar tarafından hepsi etkin bir şekilde organize edilmiş büyük miktarda bağışlar yığılmıştı.
UNHCR, insani yardım müdahalesinin koordinasyonunu desteklemenin yanı sıra malzeme ve nakit yardımı yoluyla devletlerin müdahalesini desteklemek üzere çok sayıda uzman ve on milyonlarca dolarlık yardım sunarak müdahalesini artırdı. Ayrıca, durumları konusunda özellikle endişe duyduğumuz kadın ve kız çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için koruma ekiplerimizi güçlendirdik.
Ancak mülteci müdahalesi ile başta Moldova’da olmak üzere ev sahibi topluluklara çok daha fazla destek sağlamak için uluslararası toplumun adım atması gerekiyor. Tüm Avrupa devletleri cömertlik göstermeye devam etmeli. Avrupa dışındaki diğer ülkelerin de ihtiyaç içindeki insanlara yardım etme ve milyonlarca mültecinin uluslararası sorumluluğunu paylaşma konusunda önemli bir rolü var.
Yine de bu sıcak karşılamanın ardında umutsuzluk ve tahmin edilemez acılar yatıyor. Sınırı geçen mülteciler şiddetten kurtulsalar da hiçbiri büyük kayıp ve travmadan kurtulamadı. İstatistiklerin arkasında 2 milyon ayrılık, sıkıntı ve kayıp hikayesi var.
Ukrayna’dan kaçan insanlara yönelik kabul edilemez ayrımcılık raporları konusunda, herhangi bir ayrımcılık veya ırkçılık eyleminin kınanması ve tüm insanların korunması gerektiğinden, ilgili makamlara konuyla alakalı endişelerimi ilettim. Devletlerin en üst düzeylerinde olduğu kadar sahada faaliyet gösteren tüm yetkililer de devletlerin Ukrayna’dan komşu ülkelere geçen insanlara ayrımcılık yapmadığı veya geri çevirmeyecekleri konusunda tamamen hemfikir oldular ve güvence verdiler.
Ukrayna’nın içindeki tablo sarsıcı. İnsanlar hareket halindeler veya ellerinden geldiğince bu acımasız savaştan kaçıyorlar. BM Mülteci Örgütü UNHCR ekipleri, yerel ortaklarımızla birlikte nerede ve ne zaman mümkün olursa yardım sağlıyorlar, ancak erişim kısıtlı ve güvensiz. BM, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile güvenli geçişler konusunda müzakere etmeye çalışıyor, ancak bunu yapmak için silahların susmasına ihtiyacımız var.
Konu hakkında daha fazla bilgi için lütfen iletişime geçiniz:
Cenevre, Shabia Mantoo, [email protected], +41 (79) 337 76 50
New York, Kathryn Mahoney, [email protected], +1 347 443 764
Share on Facebook Share on Twitter