ANKARA, Türkiye – Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), bugün Parlamentolararası Birlik ile ortaklaşa hazırlanan Parlamenterler İçin Uluslararası Mülteci Koruması ve Ulusal Sığınma Sistemlerinin Geliştirilmesi Hakkında El Kitabı’nın Türkçe basımının tanıtımını gerçekleştiriyor. Bu el kitabının Türkçe basımı, kapsamlı bir yasal çerçeveye ve politikaya sahip ve uluslararası koruma ihtiyacı içindeki 4 milyondan fazla kişiyle dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapan Türkiye’nin mevcut gündemiyle yakından ilgili ve zamanlama açısından da oldukça uygundur.
Günümüzdeki çatışmaların sayısı, karmaşıklığı ve uzun süreye yayılması, küresel çapta daha önce görülmemiş düzeyde bir zorla yerinden edilmeyle sonuçlanmaktadır. Zorla yerinden edilen 70 milyonu aşkın insanın 25 milyondan fazlasını mülteciler oluşturmaktadır. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu yalnızca 10 ülke, dünyadaki mültecilerin yaklaşık üçte ikisine ev sahipliği yapmaktadır. Ülkelerini terk eden mültecilerin hemen hemen %80’i, komşu ülkelerde koruma bulabiliyorken, söz konusu bu ülkeler çoğunlukla yakınlarında gerçekleşen çatışmaların etkileriyle başa çıkmak amacıyla ulusal sığınma politikalarını yürürlüğe sokmak durumunda kalmaktadır.
El kitabı, bu zorlukları ele alma ihtiyacı üzerine yoğunlaşarak parlamenterleri uluslararası mülteci hukukunun temel ilke ve yükümlülükleri konusunda bilgilendirmeyi ve uluslararası standartlara uygun, adil ve etkili bir ulusal sığınma sisteminin oluşturulması ve kalıcı hâle getirilmesini destekleme konusunda harekete geçirmeyi amaçlamaktadır. El kitabının, mülteciler ve uluslararası koruma ihtiyacı içindeki diğer kişiler için ortaya koyduğu uluslararası hukuki standartlar ile yükümlülüklerin mümkün olduğu kadar erişilebilir olması ve kapsamının olduğunca geniş tutulması hedeflenmiştir.
El kitabının üzerinde durduğu bir başka konu ise, devletlerin sığınmacı ve mültecilerin ülkeye varışına etkin ve hızlı bir şekilde müdahale edilmesine yönelik kanun ve politikalar oluşturmalarına ve geliştirmelerine yardımcı olmaktır. Bu hedefler, 1951 Mülteci Sözleşmesi ve 1967 Protokolü uyarınca uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilerin belirlenmesi ve zulümden veya çatışmadan kaçmak zorunda kalan kişilerin sığınma talebinde bulunmaya ve sığınma olanaklarından yararlanmaya devam edebilmelerinin sağlanması bakımından hükümetler için hayati önem taşımaktadır. El kitabı, özellikle insanların karma hareketlerini düzenlerken mültecilerin haklarına ve onuruna saygı gösteren, özel ihtiyaçlara ve çeşitli koruma kaygılarına değinebilen adil ve etkin bir sığınma prosedürünün ve koruma duyarlı ülkeye giriş sistemlerinin oluşturulması konusunda yapılması gerekenleri temel unsurlarıyla belirlemektedir. Ayrıca mülteciler ve sığınmacılara karşı daha fazla hoşgörü ve saygı gösterilmesini amaçlamakla birlikte, mülteciler ve uluslararası koruma ihtiyacı içindeki diğer kişilere yönelik kalıcı çözümleri destekleyen girişimleri tespit etmektedir.
Kaçmak zorunda kalan kişileri korumak ve onlara ev sahipliği yapan ülkelere destek vermek daha eşit ve öngörülebilir biçimde paylaşılması gereken ortak bir sorumluluktur. 2018 yılının sonunda kabul edilen Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakat, devletlerin temel sorumluluğunu ve egemenliğini kabul ederken, ilgili yasal çerçeve doğrultusunda ve ulusal kurumlarla yakın işbirliği içinde çok paydaşlı ve ortaklığa dayalı bir yaklaşımın sürdürülmesi gerekliliğinin de altını çizmektedir. Bu bağlamda, parlamenterler ve kanun koyucular ulusal yasal belgeler geliştirerek ve kendi seçmenleri arasında farkındalığı ve sosyal uyumu teşvik ederek Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakat kapsamında belirlenmiş hedeflere ulaşmada önemli bir role sahiplerdir.
Share on Facebook Share on Twitter