UNHCR ve ortakları, Avrupa Birliği’nin İnsani Yardım Operasyonları Birimi aracılığıyla sağladığı destekle uluslarası ve geçici koruma altındaki babalarla, erken evlilikleri önlemeye yönelik eğitimler düzenliyor. Bu eğitimler, mülteci çocukların ve ailelerinin koruma ihtiyaçlarına yanıt vermeyi amaçlıyor.
“Yalnız bir baba olarak, çocuklarıma hem anne hem de baba olmak zorundayım. Onlar için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum, bu yüzden de bu eğitimleri çok faydalı buluyorum,” diyor, 12 yıl önce Suriye’deki evini terk etmek zorunda kalarak Türkiye’ye gelen üç kız ve bir erkek çocuk babası İbrahim. Kendi topluluğundaki diğer babalarla birlikte, o da UNHCR’nin sivil toplum kuruluşu ortağı SGDD-ASAM’ın eğitimlerine katıldı. Bu eğitimler, erken evliliklerin fiziksel, psikolojik ve yasal sonuçlarını ele alarak yüz yüze danışmanlık için güvenli bir ortam yaratmayı amaçlıyor.
İbrahim, bu oturumların yalnızca babalar için değil, tüm ebeveynler ve gençler için faydalı olduğunu söylüyor. “Genç erkekler ve genç yetişkinler de bu eğitimi almalı; onlara evliliğin ciddi bir sorumluluk olduğunu ve 18 yaşına gelmenin bile evliliğe hazır olmak anlamına gelmediğini öğretmeliyiz,” diyor.
2016 yılında Türkiye’ye gelen, beş kız ve beş erkek çocuk babası Avvad, SDGG-ASAM ile ilk olarak fiziksel engelli kızının sağlık kontrolleri için danışmanlık alarak tanıştı. O da düzenlenen oturumlara sık sık katılıyor. Akrabalarının arasında, erken yaşta yapılmış evliliklerin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini gözlemlediğini dile getiren Avvad, gelenek haline gelmiş bu zararlı uygulamaları değiştirmek için farkındalık yaratmanın önemini vurguluyor. “Toplumumuzda genellikle kızların erken yaşta evlenmesi gerektiğine inanılıyor. Ancak buraya gelip dinleyen herkes tüm sonuçları kolayca görebilir,” diye ekliyor.
Beş yıl önce Türkiye’ye gelen bir diğer Suriyeli katılımcı Muhammed, topluluğunun aktif bir üyesi olarak ailesi ve komşuları arasında erken evliliğin zararları hakkında farkındalık oluşturmaya çalışıyor. “Bu eğitimi ilk duyduğumda çok heyecanlanmıştım çünkü çevremde bu konuda ciddi bir bilgisizlik görüyorum ve farkındalık yaratmaya çalışıyorum,” diyor.
Muhammed, bu eğitimin özellikle babalar için önemini vurguluyor: “Genellikle bu tür oturumlar annelerle yapılır, ancak bu sefer babalara yönelikti, bu da çok önemliydi. Bizim toplumumuzda evde son kararı genellikle babalar veriyor, bu yüzden babaların bilinçlenmesinin yaratacağı fark çok büyük,” diyor.
Avrupa Birliği de dahil olmak üzere güvenilir donörlerinin katkılarıyla UNHCR Türkiye ve ortakları tarafından yürütülen ve daha geniş bir girişimin parçası olan bu oturumlar, ebeveynleri, çocukları ve bakım verenleri güçlendirerek risk altındaki tüm çocuklar için koruma ortamı oluşturmayı amaçlıyor. Babaların yanı sıra anneler, 15-18 yaş arası genç erkek ve kız çocuklarına yönelik ayrı ayrı düzenlenen oturumlarla çocuk yaşta, erken ve zorla evlilikler üzerine farkındalık yaratmayı amaçlayan bu tür eğitimlerle, UNHCR ve ortakları, geçici ve uluslarası koruma altındaki çocuklar için koruma ortamının güçlendirilmesine katkıda bulunuyor. UNHCR ve çocuk koruma ortakları, akran zorbalığı ve kişisel sınırlar gibi konularda topluma dayalı çocuk koruma faaliyetleri, çocuklara yönelik sanat ve spor aktiviteleri gibi düzenli ve yapılandırılmış etkinlikler de düzenliyor.
UNHCR ve ortakları, risk altındaki çocukları tespit ederek değerlendirme yapıyor, onları kamu koruma hizmetlerine yönlendiriyor ya da çocuklara ve onların bakım verenlerine doğrudan özel koruma hizmetleri sağlıyor. Bu yıl şimdiye kadar 23.000’den fazla risk altındaki çocuk ve onların bakım verenleri çocuk koruma hizmetlerinden yararlandı. Bu faaliyetler sayesinde İbrahim, Muhammed ve Avvad gibi ebeveynler çocuklarının haklarını savunmaya ve topluluklarında olumlu değişim sağlamaya devam ediyor.
Share on Facebook Share on Twitter