Suriye’de yedi yıldır devam eden çatışma, dünyadaki en büyük mülteci krizine sebep olmaya devam ediyor. Komşu ülkelerde uzayan bir sürgün hayatı yaşamak zorunda kalan insan sayısı 5,6 milyonun üzerinde. Ürdün ve Lübnan’daki mültecilerin büyük çoğunluğu yoksulluk sınırının altında, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz bir hâlde hayatlarını sürdürürken, aileler aşırı yoksulluktan her geçen yıl daha fazla muzdarip oluyor.
UNHCR, BM Mülteci Örgütü, başta Ürdün ve Lübnan olmak üzere, en hassas durumdaki ailelere barınma, ısınma, sağlık ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılamak için ihtiyaç duydukları nakit yardımını şu anda sağlamaktadır. Fakat UNHCR ve diğer BM kuruluşları tarafından yürütülen ve devam eden nakit yardım programlarının Mayıs ayından itibaren kesilecek olması, yaklaşık 1 milyon insanın hayati önemdeki bu yardımdan mahrum kalmasına yol açacak.
“Nakit yardımı sayesinde, çocuklarımın okula gidiş-geliş masraflarını karşılayabiliyorum.”
Karşı karşıya olunan riske ilişkin bu uyarı, 24-25 Nisan tarihlerinde Brüksel’de AB ve BM tarafından düzenlenen, Suriyeli mültecilere ve onlara ev sahipliği yapan başlıca ülkelere yeni finansman kaynakları sağlamayı amaçlayan önemli bir donör konferansı öncesinde yapılıyor. 2018 yılı için gereken toplam finansman gereksinimi 5,6 milyar Amerikan doları, fakat Mart sonu itibariyle BM’nin liderliğini üstlendiği çağrının yalnızca %27’si finanse edildi ve 4,1 milyar Amerikan doları değerinde bir açık söz konusu.
Nakit yardımı, UNHCR’nin krize cevaben yürüttüğü müdahalenin ana unsurlarından birisidir. Mültecilerin harcamalarında en acil ihtiyaçlarına öncelik verebilmeleri sağlanarak, daha büyük ölçekte seçme özgürlüğü ve insan onuruna yakışır bir yaşam imkânı sunulmakta, diğer yandan da çok sayıda mülteciye ev sahipliği yapma sorumluluğunu omuzlanmış bölgelerin yerel ekonomileri canlandırılmaktadır.
UNHCR, en modern biyometri ve hassas durum hedefleme sistemlerini kullanarak, nakit yardımının en çok ihtiyaç duyan kişilere en maliyet-etkin yolla ve güvenli şekilde yapılmasını sağlamaktadır.
Cash assistance restores dignity for refugees in Lebanon (Rima Cherri, producer / Houssam Hariri, camera-editor / Photo: Diego Ibarra Sánchez)
Kayıtlı yaklaşık 1 milyon Suriyeli mülteciden %58’inin günde 2,90 Amerikan dolarının altında aşırı yoksulluk içinde yaşadığı Lübnan’da, yapılan nakit yardımları en kötü durumdaki 33.000 aileye umut ışığı olmaktadır.
29 yaşındaki Humuslu ve üç çocuk annesi Manar, Suriye içinde yerinden edilmiş olarak geçirdiği 8 ayın ardından 2013 yılında başkent Beyrut’a bakan Lübnan Dağı’nın eteğindeki Baabda kentinde yaşamaya başladı. Eşinin 2015 yılında trafik kazasında hayatını kaybetmesinin ardından, Manar çocuklarına tek başına bakmak zorunda kaldı.
Ev kirasını ve faturaları ödemek için vasıf gerektirmeyen işler yaparak gelir elde etmeye çalışan Manar, her ay sağlanan 175 Amerikan Doları değerindeki yardımı almaya başladığından bu yana çocuklarının geleceğinin daha sağlam bir temel üzerine inşa edileceğini düşündüğünü söylüyor.
“Hassasiyetleri giderek artarken, geçen sene sağladığımız yardım düzeyini sürdürmekte zorluk çekiyoruz.”
“Çocuklarımın okula gidiş-geliş masraflarını nakit yardımı sayesinde karşılayabiliyorum.” diyor Manar. “Babaları öldüğünden beri onlara bir miras bırakamayacağımı söylüyorum. Ama onlara sağlayabileceğim bir şey var: eğitim. Eğitim sayesinde istedikleri her şeye ulaşabilirler.”
“Manar sözlerine şöyle devam ediyor: “Benim gibi mültecilerin ihtiyaçları da harcama yaptıkları kalemler de değişebiliyor. Bazen çocukları hastalanıyor ve onları doktora götürmeleri gerekiyor. Nakit yardımı yapıldığı takdirde, en çok ihtiyaç duydukları zamanlarda para kullanma özgürlünü de sağlıyorsunuz.”
UNHCR’nin Lübnan Temsilcisi Mireille Girard, bu finansman darboğazı yaşanmadan önce bile, mültecilerin giderek artan yoksulluğu karşısında mevcut kaynakların yetersiz kalması sebebiyle ihtiyaç sahibi çok sayıda Suriyelinin yardım alamadığını belirtiyor.
“Girard sözlerini şöyle sürdürüyor: “Sorun şu ki, nüfusun %76’ına yardım etmemiz gerekirken aşırı yoksulluk sınırı altındaki %58’lik kesimin yalnızca bir kısmına ulaşabiliyoruz. Şu anda hassasiyetleri giderek artarken, biz geçen sene sağladığımız yardım düzeyini sürdürmekte zorluk çekiyoruz.”
Share on Facebook Share on Twitter