BM Mülteci Örgütü, UNHCR, Vatansızlığın Sona Erdirilmesine Yönelik #Aidim (#IBelong) kampanyasının başlamasından bu yana yedi yılın geride kaldığı bugün, dünya çapında hala vatandaşlığı olmayan milyonlarca kişinin içinde bulunduğu zor durumu çözmek için daha fazla eyleme ihtiyaç olduğuna dikkat çekiyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, “Son birkaç yılda önemli ilerlemeler kaydedildi, ancak hükümetler, milyonlarca insanı vatansız bırakan veya çocukların vatansız doğmasına izin vermeye devam eden yasal ve siyasi boşlukları kapatmak için daha fazlasını yapmalı” dedi.
Vatansızlık veya herhangi bir ülke tarafından vatandaş olarak tanınmama durumu, dünya çapında milyonlarca insanı etkiliyor. Vatansız kişiler, okula gidebilme, yasal olarak çalışabilme, sağlık hizmetlerine erişebilme, evlenme veya bir çocuğun doğum kaydını yaptırabilme de dahil olmak üzere, en temel haklara çoğu zaman erişemiyor.
UNHCR, küresel çapta vatansızlığı bitirmeye dikkat çekmek ve savunuculuk yapmak için #Aidim kampanyasını başlattığı 2014 yılından bu yana, 27 ülkede 400.000’den fazla vatansız kişi vatandaşlık alırken; Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika kıtalarında on binlerce insan, yeni yürürlüğe giren yasal değişikliklerin bir sonucu olarak artık vatandaşlığa geçiş imkanına sahip.
Son yedi yılda, 29 devlet Vatansızlığa İlişkin Sözleşmeleri kabul ederek, vatansızlığı sona erdirmek üzere siyasi iradenin güçlendiğinin sinyalini verdi.
Grandi “Devletlerin ortak çabalarıyla ortadan kaldırabileceğimiz vatansızlığın üstesinden gelmek için bu küresel ivme bizi cesaretlendiriyor. Ancak ilerleyiş hızlanmadıkça, vatandaşlıktan mahrum kalan milyonlarca insan, en temel haklara erişemeyecekleri bir insan hakları arafında sıkışıp kalacak” dedi.
Vatansızlığın, genelde vatandaşlıkla ilgili yasalardaki ve bu yasaların uygulanışındaki boşluklar veya kusurların sonucu olan birçok nedeni bulunuyor. Etnik köken, din ve cinsiyet temelleri de dahil olmak üzere ayrımcılık, vatansızlığın başlıca sebeplerinden biri.
Vatandaş olarak tanınmadıkları için vatansız kişiler genellikle yasal haklardan veya temel hizmetlerden mahrum kalır. Bu, onları siyasi ve ekonomik olarak ötekileştirir ve ayrımcılığa, sömürüye ve istismara karşı savunmasız bırakır. Ayrıca COVID-19 testi, tedavisi veya aşısına erişemeyebilirler ve iklime bağlı riskler karşısında destek veya korumaya çok az erişimleri olabilir.
Hükümetler, bazen tek bir kalem darbesiyle veya görece basit bir yasal değişiklikle topraklarındaki vatansız kişilerin vatandaşlık almalarına yardımcı olabilecek veya en başta vatansızlığın oluşmasını engelleyebilecek yasal ve siyasi reformları yürürlüğe koyma yetkisine sahip. Bu sorun, kolayca önlenebilir ve çözülebilir bir sorun olmaya devam etmekte.
UNHCR’nin on yıl süren #Aidim kampanyası, devletlere 2024 yılına kadar vatansızlığı sona erdirme çağrısında bulunuyor.
SON
Editörlere not / arka plan bilgisi:
UNHCR’nin istatistiksel raporları, dünya çapında yaklaşık 94 ülkede 4,2 milyon vatansız kişinin olduğunu gösteriyor. Çoğu ülkenin vatansızlık hakkında herhangi bir veri toplamadığı göz önüne alındığında, gerçek rakamın çok daha yüksek olduğuna inanılıyor.
Bugüne kadar, 96 Devlet, 1954 Vatansız Kişilerin Statüsüne İlişkin BM Sözleşmesi’ne ve 76 Devlet, 1961 Vatansızlığın Azaltılmasına Dair BM Sözleşmesi’ne taraf.
#Aidim Kampanyasının başlangıcından bu yana:
Share on Facebook Share on Twitter