11 Ocak 2018, Ankara – Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Türkiye’yi mültecilere koruma sağlanması alanında desteklemek ve sunulan hizmetlere mülteci ve sığınmacıların erişimini artırmak üzere yeni bir proje başlattı. 21 ay sürecek olan proje, Avrupa Birliği (AB) tarafından Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı çerçevesinde 25 milyon avroluk bütçeyle destekleniyor.
Türkiye, 3,4 milyonun üzerinde kayıtlı Suriyeli mülteciye ve farklı uyruklardan 350.000’i aşkın mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Türkiye, uluslararası koruma ihtiyacı içindeki kişilere sığınma sağlıyor ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere yürütülen müdahaleye öncülük ediyor. UNHCR de ortaklarıyla işbirliği içerisinde, ilgi alanındaki kişilerin sunulan hak ve hizmetlere erişimini sağlamak amacıyla Türkiye’nin uluslararası koruma ve geçici korumaya ilişkin yasal ve kurumsal çerçevesinin uygulanmasına destek sağlıyor. Bu proje; kayıt, sağlanan korumanın izlenmesi ve desteklenmesi, topluluklarla iletişimin arttırılması ve ilgili aktörler arasındaki koordinasyonun güçlendirilmesi suretiyle Türkiye’de yasayan mülteci ve sığınmacılara koruma sağlanmasına katkı sunacak.
Avrupa Komisyonu, finansal destek sağladığı projelerle, mültecilerin maddi ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, sorunlarını daha kapsamlı şekilde ele alarak, onların güven içinde ve insan onuruna yakışır biçimde yaşamalarına katkıda bulunmayı hedefliyor. Avrupa Birliği Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları (ECHO) Türkiye Ofisi Başkanı Jane Lewis, “Türkiye’deki mülteciler, sağlık ve eğitim de dâhil olmak üzere farklı kamu kurumları tarafından sağlanan çeşitli sosyal hizmetlerden yararlanabiliyor. Bununla birlikte, mültecilerin sunulan haklardan yararlanmaları ve yükümlülüklerini yerine getirmeleri, yasal çerçeveye ilişkin bilgi eksikliği nedeniyle bazen zorlaşıyor. Bu bakımdan, Türkiye’de yaşayan, hassas durumdaki mültecilerin koşullarını iyileştirecek bu projeye büyük önem veriyoruz,” dedi.
UNHCR Türkiye Temsilcisi Katharina Lumpp ise projeye ilişkin memnuniyetini dile getirdi ve şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye, çok sayıda mültecinin ihtiyaçlarına cömert müdahalesi kapsamında cevap vermektedir ve böyle bir müdahale yeterli düzeyde destek gerektirmektedir. Bu proje, UNHCR’nin Türkiye’deki önceliklerini gerçekleştirmesi için önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu öncelikler arasında, ulusal sistemlerin desteklenmesi aracılığıyla mültecilere sağlanan korunmanın güçlendirilmesi ve mültecilerin Türkiye’deki ulusal ve yerel kurumlar tarafından sunulan hizmetlere erişiminin kolaylaştırılması yer almaktadır.”
UNHCR, proje boyunca mültecilerin kayıt işlemlerinin yürütülmesi ve özel ihtiyaç sahibi ve hassas durumdaki kişilerin tespiti, gerekli kurumlara yönlendirilmesi ve vaka yönetiminin yapılması amacıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM) ile yakın işbirliği içinde çalışacak ve GİGM’ye destek sunacak. UNHCR, aynı zamanda bilgilendirme materyal ve araçlarının yaygın kullanımı, yüz yüze erişim ve danışmanlık aracılığıyla topluluklarla iletişimini güçlendirecek. Türkiye’deki mülteci ve sığınmacılara koruma ve yardım sağlayan farklı aktörler arasında koordinasyonu sağlamak da büyük önem taşıyor. Proje, bu açıdan UNHCR’nin kuruluşlar arası koordinasyon ve bilgi yönetimi çabalarının da desteklenmesine katkıda bulunacak.
Projenin temel bileşenlerinden biri de adli yardıma odaklanıyor. Bu kapsamda, Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile işbirliği yapılarak, Türkiye’nin 18 ilinde mültecilerin ve sığınmacıların adli yardım hizmetlerine erişimi kolaylaştırılacak ve güçlendirilecek. TBB tarafından sunulan adli yardım hizmetlerine erişimin desteklenmesine yönelik faaliyetler arasında, dosyaların tespiti ve takibi için bir otomasyon sisteminin geliştirilmesi ve avukatlara özel hazırlanacak bir müfredat ile eğitimler verilmesi de yer alıyor.
Dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye, uluslararası koruma ihtiyacı içindeki herkese koruma sağlıyor. UNHCR, Avrupa Birliği’nin sağladığı önemli finansal destek sayesinde Türkiye’deki mültecilerin ihtiyaçlarının daha etkin bir biçimde karşılanması amacıyla ilgili paydaşlarla ortaklığını ve işbirliğini güçlendiriyor
Share on Facebook Share on Twitter