Suriye krizi 6. yılında ilerler ve çatışmanın şiddeti azalmadan devam ederken; Türk Hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları ve ortakları, Suriye krizine müdahaleye yönelik 2017-2018 Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı (3RP)’nın Türkiye bölümünün resmi lansmanını bugün gerçekleştiriyor.
Ankara, 6 Şubat 2017 – Suriye krizi 6. yılında ilerler ve çatışmanın şiddeti azalmadan devam ederken; Türk Hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları ve ortakları, Suriye krizine müdahaleye yönelik 2017-2018 Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı (3RP)’nın Türkiye bölümünün resmi lansmanını bugün gerçekleştiriyor. Müdahale planının Türkiye bölümü, önümüzdeki iki yıl boyunca Suriyeli mültecilerin ve onlara ev sahipliği yapan toplulukların artan ihtiyaçlarına cevap vermek ve dayanıklılıklarını artırmak üzere hayati önemdeki desteği sağlamak için 3,5 milyar ABD Doları’ndan fazla yeni fon çağrısında bulunuyor.
3RP, Suriye krizinden etkilenen 5 ülkeyi içine alan 4,69 milyar ABD Doları değerinde bölgesel bir müdahale planı. 3RP’nin küresel lansmanı 24 Ocak tarihinde Helsinki’de gerçekleşti. Bugün ise 3RP’nin Türkiye bölümünün lansmanı, Türk yetkililerin, 11 Birleşmiş Milletler kuruluşunun ve 26 sivil toplum kuruluşu ortağın katılımıyla, Ankara’da gerçekleşiyor. Plan, Türkiye’deki 2,45 milyonu ev sahibi topluluklarla birlikte yaklaşık 300.000’i ise Türk makamlarının yönettiği kamplarda yaşayan toplamda 2,8 milyon Suriyeli mülteciye ve krizden etkilenmiş olan ev sahibi topluluktaki 1.8 milyon kişiye yardım ulaştırmayı hedefliyor.
İnsani yardım ve dayanıklılık olmak üzere birbirine bağlı iki bileşeni olan plan, 6 müdahale alanında (koruma, gıda güvenliği, eğitim, sağlık, temel ihtiyaçlar ve geçim kaynakları) kilit önemde önceliklere odaklanıyor. BM kuruluşları, ortaklarıyla işbirliği içerisinde, en hassas durumdaki Suriyeli mültecilerin, özellikle de kentsel alanlarda yaşayanların, ivedi ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçlayan insani yardımı ulaştırmaya devam edecek. Buna ek olarak, 3RP Türkiye bölümü; bireyler, topluluklar ve kurumların Türkiye’de Geçici Koruma altında yaşayan yüksek sayıdaki Suriyeli mültecinin getirdiği etkiye daha etkin cevap verebilmesi için tüm müdahale alanlarında orta ve uzun vadede dayanıklılığı güçlendirmeye olan ihtiyaca daha fazla odaklanıyor.
Türkiye’deki 2.8 milyondan fazla kayıtlı Suriyeli mültecinin yüzde 90’ı kamp dışında, ev sahibi toplulukla iç içe yaşıyor. Bu nüfusun yüzde 70’ini kadın ve çocuklar oluşturuyor. Okul çağındaki Suriyeli mülteci çocukların yüzde 40’ından fazlası okula gitmiyor. Kentsel alanlarda yaşayan Suriyeli mülteci nüfusun büyüklüğü göz önüne alındığında, sağlık hizmetlerine olan talep artmaya devam ediyor. Türk Hükümeti, örnek teşkil eden bir adımla mülteciler için daha büyük ölçekte kendi kendine yetebilirliği ve ek fırsatların yaratılmasını mümkün kılan Geçici Koruma altındaki Suriyeli mültecilerin kayıtlı istihdama erişimine olanak sağlayan mevzuatı 2016 yılı Ocak ayında kabul etti. İlgili mevzuatın uygulanmasında mevcut kapasitenin güçlendirilmesi, aynı zamanda istihdam yaratılması ve işe alımı desteklemek adına ortaya konan çabayı artırabilmek (dil ve mesleki teknik eğitim ve öğretim de dahil olmak üzere) için daha fazla desteğe ihtiyaç duyulmaktadır.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Türkiye Temsilcisi Pascale Moreau, “Şu anda 6. yılındaki Suriye’deki savaş, günümüzde karşı karşıya olduğumuz en
büyük insani krizin sebebi olmaya devam ediyor; mülteciler ve onlara ev sahipliği yapan toplulukların şimdiye dek hiç olmadığı kadar desteğimize ihtiyacı var. Onların ihtiyaçlarına ve hassasiyetlerine, yalnızca gereksinim duyulan fonun esnek şekilde bizlere sağlanmasıyla cevap verebiliriz. UNHCR olarak biz Türk toplumu ve Türk makamlarının gösterdiği muazzam cömertlik ve misafirperverlik için müteşekkir olduğumuzu dile getirmek istiyoruz; bu takdir edilmeyi hak ediyor. Aynı zamanda, yıllar boyunca sağladıkları önemli destek için tüm donörlere de teşekkür ediyor ve Türk toplumuyla ulaslararası dayanışma göstermenin bir yolu olarak da 3RP’yi desteklemek üzere taahhütlerini sürdürme çağrısında bulunuyoruz.” dedi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi ve BM Mukim Koordinatörü Irena Vojáčková-Sollorano, “3RP, bölgesel düzeyde ortak şekilde bir plan oluşturmak üzere insani yardım ve kalkınma ortaklarını bir araya getirerek krizlere müdahalesi bağlamında BM için küresel bir ilktir. 3RP, Türkiye’nin de arasında bulunduğu Suriye krizinden etkilenen 5 ülke için etkin, kapsamlı ve eşgüdümlü bir müdahalede bulunulmasını sağlayan kapsayıcı bir modeldir. 3RP, hem mültecilerin acil ihtiyaçlarına cevap vermek hem de orta ve uzun vadede dayanıklılığı güçlendirmek üzere Hükümet mevkidaşlarını etkin şekilde destekleyebilmek için bütünleşik bir çağrıdır. 3RP, topluluklar ve mülteciler için, sınır çok uzakta arkalarında kalmış olsa da, yalnızca hayatta kalmaya değil aynı zamanda kendilerini geliştirmeye olan ihtiyacı bize hatırlatmaktadır.” dedi.
UNDP Türkiye Direktörü Claudio Tomasi, “Krizin gitgide uzamakta olduğu mevcut durumda; bireyler, topluluklar ve yerel ortaklarımızın dayanıklılığını güçlendirmek bağlamında duyulan artan ihtiyacı kabul etmemiz kritik önem taşımaktadır. İnsani müdahaleyi tamamlayan dayanıklılık temelli bir kalkınma yaklaşımının benimsenmesi; mültecileri, ev sahibi toplulukları, ulusal ve yerel makamları, mültecilerin büyük akınının beraberinde getirdiği etkiye daha iyi cevap vermeleri ve bu etkinin üstesinden gelmeleri için desteklemenin yanı sıra, kaydedilen kalkınma kazanımlarını koruyabilmek için de şimdiye dek olmadığı ölçüde yerindedir. Bu sebeple, 2017-2018 3RP’nin, çok yıllık kaynak seferber edilmesini amaçlayan ilk plan olmasını güçlü şekilde destekliyoruz.” dedi.
Türkiye dünyadaki en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülkedir. Ülkede yaşayan Suriyeli mülteciler için eğitim, sağlık, işgücü piyasasının da arasında bulunduğu hizmetlere erişim sağlayan Geçici Koruma Yönetmeliği aracılığıyla; sağlam, kapsamlı ve hak temelli bir yasal çerçeve sunmaktadır. 3RP’nin Türkiye bölümü, ülkenin sağladığı güçlü ulusal destek ve liderliğini, sürekli olarak ön plana çıkarmış, BM ve STK ortaklarının Türk Hükümeti’ne destek rolünü üstlendiklerini vurgulamıştır.
Donörlerin sağladığı cömert katkılar ve savunuculuk desteğine rağmen, Türkiye için hazırlanan müdahale planları şimdiye dek gereksinim duyulan fon miktarının altında destek almış; bu da artan ihtiyaçlar ve mevcut fon arasındaki açığı artırmıştır. Sağlanan fon, günümüzün en derin insani krizine cevap vermek için yetersiz olmaya devam etmektedir.
Basından gelecek sorular için, aşağıdaki iletişim kişilerine ulaşabilirsiniz:
UNHCR
Selin Ünal, İletişim Müdürü ve Sözcü, Ankara
E-posta: [email protected] Telefon: 90.530.2827862
UNDP
Faik Uyanık, İletişim Koordinatörü, İstanbul
E-posta: [email protected] Telefon: 90.530.4992548
Share on Facebook Share on Twitter